BİLİŞSEL-DAVRANIŞÇI TERAPİ

BİLİŞSEL-DAVRANIŞÇI TERAPİ (BDT)

COGNİTİVE-BEHAVİORAL THERAPY (CBT)

Nedir Bu BDT?

Bilişsel-davranışçı terapi (BDT), düşünme ve davranış biçiminizi değiştirerek sorunlarınızı yönetmenize yardımcı olabilecek bir konuşma terapisidir. BDT, yanlış veya olumsuz düşüncelerin farkına varmanıza yardımcı olur, böylece zorlu durumları daha net görebilir ve bunlara daha etkili bir şekilde yanıt verebilirsiniz. Öncelikle olumsuz düşünceleri fark etmek ve daha sonra bu düşünceleri olumluya çevirmek bilişsel-davranışçı terapinin anahtarıdır.

Bilişsel davranışçı terapinin önemli bir avantajı, çoğu duygusal problem için beş ila on ay sürmesi nedeniyle kısa olma eğiliminde olmasıdır. Müşteriler haftada bir seansa katılır ve her seans yaklaşık 50 dakika sürer. Bu süre zarfında, danışan ve terapist sorunların ne olduğunu anlamak ve bunları çözmek için yeni stratejiler geliştirmek için birlikte çalışır. BDT, hastalara ihtiyaç duyduklarında uygulayabilecekleri ve ömür boyu sürecek birçok ilke ve yol sunar. Bilişsel-davranışçı terapi, psikoterapi ve davranışçı terapinin bir kombinasyonu olarak düşünülebilir. Psikoterapi, danışanın bazı şeylere verdiği kişisel anlamın önemini ve düşünme kalıplarının çocuklukta nasıl başladığını vurgular. Davranışçı terapi, sorunlar, davranışlar ve düşünceler arasındaki ilişkiye çok dikkat eder. BDT’yi uygulayan çoğu psikoterapist, terapiyi her hastanın özel ihtiyaçlarına ve kişiliğine göre kişiselleştirir ve özelleştirir.

Amaçları Nedir?

BDT, düşüncelerinizin, duygularınızın, fiziksel duyumlarınızın ve eylemlerinizin birbirine bağlı olduğu ve olumsuz düşünce ve duyguların sizi bir kısır döngü içinde hapsedebileceği kavramına dayanır. BDT, ezici sorunları küçük parçalara bölerek daha olumlu bir şekilde çözmeye yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bütünü parçalara bölmek önemli bir kavramdır. Hissetme şeklini değiştirmek ve iyileştirmek için bu olumsuz kalıpların nasıl değiştirileceği gösterilir ve diğer bazı konuşma tedavilerinin aksine, BDT geçmişten gelen konulara odaklanmak yerine mevcut sorunlarla ilgilenir. Şimdi ve burada (here and now) ilkesi kullanılır. Günlük olarak zihin durumunu iyileştirmenin pratik yollarını arar.

Hangi Durumlarda Kullanılması Uygundur?

Bilişsel-davranışçı terapi, çok çeşitli sorunları tedavi etmek için kullanılır. Genellikle tercih edilen psikoterapi türüdür çünkü belirli zorlukları belirlemeye ve bunlarla başa çıkmaya hızlı bir şekilde yardımcı olabilir. Genellikle diğer terapi türlerine göre daha az seans gerektirir ve yapılandırılmış bir şekilde yapılır. Hangi konularda yardımcı olur?

·      Akıl hastalığının belirtilerini yönetmede,

·      Akıl hastalığı semptomlarının tekrarlamasını önlemede,

·      İlaçlar iyi bir seçenek olmadığında tedaviyi sürdürmede,

·      Stresli yaşam durumlarıyla başa çıkma tekniklerini öğrenmede,

·      Duyguları yönetmenin yollarını belirlemede,

·      İlişki çatışmalarını çözün ve iletişim kurmanın daha iyi yollarını öğrenmede,

·      Keder veya kayıpla başa çıkmada,

·      İstismar veya şiddetle ilgili duygusal travmanın üstesinden gelmede,

·      Tıbbi bir hastalıkla başa çıkmada

Kronik fiziksel semptomları yönetmekte yardımcı olan bilişsel-davranışçı terapinin kullanıldığı mental rahatsızlıklar ise: depresyon, anksiyete bozuklukları, fobiler, travma sonrası stres bozukluğu, uyku bozuklukları, yeme bozuklukları, obsesif kompulsif bozukluk (OKB), madde kullanım bozuklukları, bipolar bozukluklar, şizofreni, cinsel bozukluklar olarak sınıflandırılabilir.

Bilişsel-Davranışçı Terapi ile Süreç Nasıldır?

Bilişsel-davranışçı terapi, diğer birçok psikoterapiden farklıdır çünkü seanslar, kişinin aklına gelen şey hakkında özgürce konuştuğu bir yapıya sahiptir. Terapinin başlangıcında, danışan belirli sorunları tanımlamak ve ulaşmak istedikleri hedefleri belirlemek için terapistle buluşur. Sorunlar yukarıda belirtilen sorunlardan biri olabilir. Bu sorunlar ve hedefler daha sonra oturumların içeriğini planlama ve bunlarla nasıl başa çıkılacağı tartışmaları ile seansların temeli haline gelir. Genel olarak, bir seansın başında, danışan ve terapist bu hafta üzerinde çalışmak istedikleri ana konulara birlikte karar verirler. Ayrıca, önceki oturumun sonuçlarını tartışmak için birbirlerine zaman tanırlar ve danışanın en son kendisi için belirlediği ev ödevinde kaydedilen aşamaya bakarlar. Oturumun sonunda, oturumların dışında yapacak başka bir görev planlarlar ve süreç danışanın bu ödevlerle birlikte birtakım kendine yardım etme yolları kazanmasıyla biter.

Ev Ödevlerinin Önemi Nedir?

Terapist tarafından, danışanın bu süreci benimsemek için seans dışında yapmasını istediği eylemler ev ödevi olarak adlandırılır. Oturumlar arasında ev ödevleri üzerinde çalışmak, sürecin önemli ve temel bir parçasıdır. Bunun içerebileceği şeyler değişiklik gösterebilir. Örneğin, terapinin başlangıcında, terapist danışandan anksiyete veya depresyon duygularını tetikleyen olayların bir günlüğünü tutmasını isteyebilir, böylece olayı çevreleyen düşünceleri inceleyebilirler. Daha sonra terapide başka bir görev, belirli türden problem durumlarıyla başa çıkmak için alıştırmalardan oluşabilir. 

Arayınız...