konusma_bozuklugu

Çocukların, çevredekilerin söylediklerini anlamakta ve kendi duygularını sözlere dökmekte zorlanması dil bozukluğu, konuşma seslerini çıkarmakta zorlanması ise konuşma bozukluğu olarak tanımlanmaktadır.

Dil ve konuşma bozuklukları  ayrı ayrı görülebileceği gibi birlikte de görülebilmektedir. Diğer yandan eğer bir çocuk konuşma seslerini doğru veya akıcı bir şekilde üretmekte zorluk yaşıyorsa o zaman bu bir konuşma bozukluğudur.Dil ve konuşma sorunları çocuklarda birbirinden ayrı olarak veya birlikte de görülebilmektedir.

Konuşma bozukluğu, kişiler arası iletişimi kısıtlayan bir problemdir. Bu sorun, küçük yaşlarda başlayabilir veya nörolojik temelli olabilir. Konuşma bozukluğu olarak tanımladığımız durum seslerin doğru ve düzgün söyleyişinin yapılamaması, konuşmanın akıcılığının olmaması, kelimelerin doğru telaffuz edilememesi durumudur. Konuşma bozukluğu konuşmanın tizliğinde, akışında, ritminde ve seslerin çıkarılışında meydana gelen bozukluk olarak tanımlanabilmektedir.

Konuşmayı sağlayan yapıların herhangi birinde ortaya çıkabilecek bir işlev hatası, sözel iletişimin aksamasına yol açabilir. Bu aksama, çocuğun yaşamını zihinsel, sosyal ve kişisel açılardan etkileyip yaşam kalitesinde olumsuzluklara sebep olabilir. Birçok neden, çocuklarda konuşma bozukluğunun kaynağı olabilir. Bazı dil ve konuşma bozuklukları gelişimsel olarak belirli bir nedene bağlı olmadan ortaya çıkabileceği gibi işitme engeli, otizm spektrum bozuklukları, serebral palsy ve diğer nörojenik bozukluklar, kazalar ve hastalıklar, ses tellerindeki hastalıklar gibi dış etkenlere bağlı olarak da görülebilir.

Konuşma Bozukluğu Genel Belirtileri:

ü Konuşurken güçlük çekilmesi

ü Konuşmanın kolayca anlaşılamaması

ü Sesin şiddetinin ayarlanamaması ve özellikle kısık sesle konuşulması

ü Tekdüze bir konuşma stili kullanılması

ü Karşısındaki bireyi rahatsız edecek ölçüde sesler üretilmesi

ü Cümle kurmada güçlük çekilmesi

ü Kelime haznesinin dar olması

ü Ses veya hecelerin yutarak konuşulması

ü Anlaşılamayacak ölçüde hızlı konuşulması

ü İşaretlerle iletişim kurmaya çalışılması

ü Sözcüklerin ağızda gevelenmesi

Kimler Dil Ve Konuşma Terapisine İhtiyaç Duyar?

Dil ve Konuşma terapisi gerektiren durumları, konuşma bozukluğunun türlerini kısaca şöyle özetleyebiliriz:

Artikülasyon bozukluğu: Bazı sesleri söyleyememe ya da yanlış söyleme.

Konuşurken sesin kısılması, çatlaması gibi ses problemleri,

Gecikmiş konuşma, örneğin üç yaşına gelmiş bir çocuğun konuşmaması ya da çok kısa cümleler kurarak konuşması,

Kekemelik 

Afazi, dizartri gibi beyin kanaması, kaza gibi travmatik beyin hasarlarının neden olduğu dil ve konuşma bozuklukları,

Yutma problemleri,

Down Sendromu, Otizm gibi nedenlerden kaynaklanan dil ve konuşma bozuklukları,

Dudak ve damak yarıklığı gibi anomalilere bağlı dil ve konuşma problemleri,

İşitme engeline bağlı dil ve konuşma bozuklukları olanlar.

Çocuklarda Konuşma Bozukluğunun Tedavisi:

Konuşma, birçok organın eş zamanlı olarak çalıştığı bir iletişim süreci. Bu yüzden sadece bir organın sorunlu olmasından kaynaklanmayabilir ve fizyolojik nedenler kadar gelişimsel ve psikolojik unsurlar da bu işin içindedir.

Birden fazla konuşma bozukluğu da aynı anda kendini gösterebilir. Konuşma bozukluğunun türünü anlamak, farklı durumlar için konuşma egzersizleri uygulamak, çocuğun yaşı ve bireysel gelişimine uygun bir program geliştirmek de konuşma terapistlerinin görevidir.

Çocuklar için dil ve konuşma terapisi, birçok konuşma bozukluğunu çözmede etkilidir. Fakat burada önemli nokta, konuşma bozukluklarının erken yaşta tespit edilebilmesidir. Tedavide ne kadar geç kalınırsa iyileşme süreci de o kadar uzar. Aksi durumda tedavi edilmeyen konuşma bozuklukları kişiliği olumsuz etkileyebilir. Çocuğun en geç 3 yaşına kadar konuşma gelişiminin tamamlanması gerekir. Bu süre uzadıkça çocuklarda konuşma kaygısı ve sosyal fobi gibi çözülmesi gereken başka problemler de ortaya çıkabilir.

Dil ve Konuşma Bozuklukları :

– Gecikmiş dil ve konuşma yeteneği,

– Kekemelik,

– Afazi,

– Dizartri,

– Yutma bozukluğu,

– Apraksi,

– Artikülasyon bozukluğu,

– Özgün dil bozukluğu,

– Semantik pragmatik bozukluklar,

– Ses bozuklukları,

Dil ve konuşma bozukluklarında ebeveynlerin ilk aklına gelen soru yaşanılan sıkıntının bir gecikme mi olduğu, yoksa bir bozukluk mu olduğu sorusudur. Yaşıtlarına göre her çocuk farklı gelişim göstermektedir. Birçok becerinin yanında dil ve konuşma becerisi de yaşıtlarına göre geride olabilir.

Fakat en ufak bir şüphede çocuklar bir uzman götürülmeli, bir uzmandan konu hakkında bilgi alınmalıdır. ‘Nasıl olsa konuşur bekleyelim’ mantığı yanlıştır. Uzmanlar ilk olarak sorunun nedenini bulacak, sonrasında bireye özel tedavi uygulayacaktır. Çocuğun tek başına sorunu halletmesi beklenmemeli, gecikmeden bir uzman ile iletişime geçerek yardım almalısınız. 

Arayınız...