ü Sürekli gergin hissetme
ü Her an bir şey olacakmış korkusu
ü Yoğun ölüm korkuları
ü Vücudun belli bölgelerinde karıncalanma ve uyuşma
ü Gevşeyememe ve sürekli gergin hissetme
ü Konsantrasyon ve odaklanma problemleri
ü Çabuk yorulma ve kaslarda gerginlik
ü Sıcak soğuk basmları, sıcak soğuk terlemeler
ü Baş, boyun ve karın ağrıları
ü Uykuya dalmakta güçlük çekmek, çok uyumak ya da uyuyamamak
ü Titreme, baş dönmesi, nefes almakta zorlanma, kalpte çarpıntı, kontrolü kaybedecek gibi hissetme, sersemlik hissi, çabuk irkilme ya da öfkelenme, bulantı.
Kaygı hayatta kalabilmemiz ve tehlikelere karşı uyanık olmamız açısından oldukça önemlidir. Ancak bu durum çok sık yaşanmaya, uygunsuz ortamlarda çıkmaya ve yaşamı zorlaştıran bir hal almaya başlıyorsa dikkatli olmak gerekir. İlaç tedavisi ve psikoterapi ile büyük oranda iyileşme sağlanabilmektedir.
Anksiyete bozukluğu tedavisinde ilaç kullanımı ve psikoterapi desteği ciddi oranda fayda sağlamaktadır Ayrıca tedavi destekleyecek bazı faaliyetlerin düzenlenmesi de sürece olumlu yönde katkı sağlayabilmektedir. Stresinizi azaltacak ve iyi hissettirecek etkinlikler düzenlenebilir
Net bir süre verebilmek çok mümkün değildir. Ancak tedavi edilmediğinde şiddeti ve süresi artabilir. Bireysel farklılıklar, tedavi yöntemleri ve kişinin içinde bulunduğu komplike durumlar tedavinin süresini etkilemektedir.
Anksiyete bozukluğu toplumda çok sık görülen bir bozukluktur. Nedeni tam olarak bilinemekle birlikte bazı nedenlerle ilişkilendirilmiştir. Bunlar travmatik yaşam deneyimleri, genetik yatkınlık, bir yakının kaybı, yoğun iş stresi, madde kullanımı, alkol kullanımı, ekonomik nedenler sıralanabilir.
Anksiyete bozukluarının genetik faktörlerden etkilendiğine dair pek çok çalışma mevcuttur. Klinik deneyimlerde de bu durum pekişmektedir. Anksiyete bozukluğu tanısı alan pek çok danışanın ailesinde ya da akrabalarında da benzer problemler görülmektedir.
Anksiyete bozukluğunda sık görülen belirtilerden birisi dikkat ve konsantrasyon dağınıklığıdır. Kişi herhangi bir işe odaklanmakta ve anda kalmakta güçlük çeker.
Hastalık kapsamında karın, baş, boyun ve kas ağrıları görülebilmektedir. Ruhsal gerilime bağlı olarak pek çok belirti gözlemlenmektedir.
Depresyon kişinin ruh hali olarak çökkün hissetmesi ve hiçbir şeyden zevk alamaması ve bu durumun uzun sürme halidir denebilir.
1. Saydığımız belirtilerin en az 2 haftadır devam ediyor olması gerekmektedir.
2. Ruhsal anlamda çökkün hissetme
3. Hiçbir şeyden zevk alamama
4. Sosyal anlamda içe kapanma
5. Dikkat ve konsantrasyon problemleri
6. Unutkanlık
7. Uyuyamama ya da çok uyuma
8. İştahta artış ya da kesilme
9. Cinsel İstekte Azalma
10. Öfkeli olma
11. Ölümle ilgili düşünceler de yoğunlaşma, Suçluluk, yetersizlik, pişmanlık gibi duygu ve düşüncelerde artış
12. Çabuk yorulma ve enerjisizlik
Mutlu hissetmek kadar mutsuz hissetmek de gayet doğaldır. Buradaki kritik nokta bu mutsuzluğun süresi, şiddeti ve sıklığıdır denebilir. Normalin dışında ve kişinin günlük hayatta işlev kayıplarına neden oluyorsa bu durumda dikkatli olmak ve ruh sağlığı uzmanından yardım almak gerekebilir
Depresyon kişileri fazlasıyla yorsa da tedavi edilebilir bir hastalıktır. İlaç tedavisi ve psikoterapi desteğiyle eski günlere dönebilmek mümkündür.
Tıbbın tüm dallarında ve tüm hastalıklarda olduğu gibi , hastalıktan ziyade hastanın durumu tedavi şekli ve süresini ciddi anlamda etkilemektedir. Ancak ilaç ve terapi ile birlikte 3. Haftadan itibaren hastalığın şiddetinde azalma gözlemlenmektedir. İlk 3 aydan sonrası belirtiler ciddi anlamda azalmaktadır. Kişi tekrardan işlevselliğini kazanmakta ve yaşamına devam etmektedir.