panik-atak

Merkezimizde Uzman Klinik Psikologlar eşliğinde Panik Atak terapileri uygulanmaktadır. Tel: 0216 706 0066

Ani başlayan, on dakikada en yüksek düzeye çıkan, yoğun korku ya da rahatsızlık duyma halidir. Birçok ruhsal ve bedensel şikayetlere sebep olmaktadır. Bu nedenle kendisinde panik atak belirtileri olduğunu düşünen bir bireyin yanlış tedavi alma riskinin oluşmaması (kalp krizi geçireceklerini, felç olabileceklerini, kontrolü kaybedeceklerini…) için öncelikle bir doktor tarafından değerlendirilerek rahatsızlığının panik bozukluk olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.

Panik Atak Belirtileri:

ü Çarpıntı, kalp atımlarının duyumsanması,

ü Terleme,

ü Titreme ya da sarsılma,

ü Nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma,

ü Soluğun kesilmesi,

ü Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi,

ü Bulantı ya da karın ağrısı,

ü Baş dönmesi, sersemlik, düşecek ya da bayılacak gibi olma,

ü Kendini ya da çevresindekileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme,

ü Kontrolünü kaybetme korkusu,

ü Ölüm korkusu,

ü Uyuşma ya da karıncalanma,

ü Üşüme, ürperme ya da ateş basmaları,

Panik Ataklar Nasıl Oluşur?

Korku bize tehlikeli durumlarda katkı sağlayan yaşamımızı devam ettirebilmemiz için gerekli bir duygudur. Örneğin karşımıza bir hayvan çıktığında (köpek,) korkarız. Vücudumuzda sempatik sistem adı verilen tehlikeli olaylarda sinyal veren ve sorunla savaşmak ya da bu durumdan kaçmak için sistem devreye girer. Sonra;

ü Hızlı nefes alıp vermeye başlarız: Bu da nefesimiz daralıyor ya da boğuluyormuş, soluğumuz kesiliyormuş gibi hissetmemize, göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissine neden olabilir.

ü Kalp atışlarımız hızlanır: Çarpıntı hissedebiliriz ya da kalp atımlarımızı duyumsayabiliriz.

ü Kan basıncımız artar ve kalbimiz özellikle kaslarımıza bol miktarda kan pompalar: Terleme, titreme ya da sarsılma, ateş basması hissederiz.

ü Derimize daha az kan pompalanır: Uyuşma ya da karıncalanma hissetmemize yol açabilir.

ü Sindirim sistemimize daha az kan pompalanır: Bulantı ya da karın ağrısı hissedebiliriz.

ü Kanımızdaki oksijen artar karbondioksit azalır ve beyin kan sirkülasyonu değişir. Bu durum kendimizi , tuhaf ve farklı hissetmemize, kontrolümüzü kaybedebileceğimiz korkusunun oluşmasına neden olabilir.

Bireyin yaşamış olduğu panik atakların hoş olmayan bedensel duyumlara neden olması ve yanlış yorumlanması sonucunda, tekrar yaşanmasına yönelik korku hali yaşar ve kişi tetikte olma haline bürünür (beklenti anksiyetesi). Bedensel duyumlarına daha da dikkat etmeye, onları izlemeye başlar. Benzer duyumları hissetmeye başladığında kendisini rahatlatmak için çeşitli yollar geliştirmeye çalışır. Örneğin hastaneye gidebilir, ilaç kullanabilir… Bu tür davranışlar kişi de kaçma davranışını tetikler. Panik atağın panik bozukluğa dönmesine sebebiyet verir. Panik bozukluğu olan kişilerin strese karşı aşırı duyarlı olduğu gözlenmektedir.

Panik Bozukluğun tedavisi

Panik bozukluğu olan bireyler panik atakların olası sonuçlarından kurtulmak için bazen birtakım tedbir davranışlarını başvurular. Madde (Alkol ) kullanmak, sakinleştirici ilaçlar almak, toplu taşıma araçlarına binmemek, kapalı veya kalabalık alanları kullanmamak bunlara örnek olarak verilebilir. Panik atağı sırasında kişi çok yoğun bir endişe içine kapılarak acil ünitelerine başvurabilir. Bu davranışlar zaman içerisinde alışkanlık haline gelerek kişinin hayatını kısıtlamaya başlar. Panik bozukluğu olan bireylerin olabildiğince kısa sürede terapi süreci içerisine girmesi gerekir. Panik bozukluk kendiliğinden düzelebilen zaman içinde kaybolan bir problem değildir. Panik bozukluğunun terapisinde Bilişsel davranışçı terapi ,şema terapi, hipnoterapi ,EFT gibi yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemler etkisi kanıtlanmış en önemli terapi şekillerinden birisidir. Kişinin bedensel belirtilerini olumsuz değerlendirmesinin engellenmesi, yaşadığı kaygıyı anlamlandırması, kaçınma davranışlarının bırakılması bilişsel davranışçı terapinin en önemli basamağıdır.  

Arayınız...