DEPRESYON
Depresyondaki kişiler günlük yaşam içinde rutin olarak severek yaptıkları faaliyetlerden zevk alamadıklarını, giyinmek, yemek yemek gibi günlük ve zorunlu ihtiyaçlarını gidermek için bile kendilerinde enerji bulamadıklarını ifade ederler. Çoğunlukla aile ve yakınlar da kişideki bu değişimi farkına varırlar ama nasıl yardım edeceklerini bilemezler. Bazı bireyler yaşadıkları durumu “derin bir boşluk duygusu” şeklinde ifade ederken bazı bireyler ise yaşam ile bağlantıları kopmuş, boş bir duygusuzluk hali içinde olduklarını ifade ederler. Özellikle erkeklerde depresyon belirtileri genellikle şiddetli öfke nöbetleri ve huzursuzluk şeklinde görülürken kadınlarda yoğun hissizlik, yaşamdan zevk alamama şeklinde kendisini gösterebilir.Kişinin ruh halindeki bozulma fiziksel olarak da bazı yansımalar yapar. Aşırı kilo kaybı veya aşırı kilo alma, mide ve bağırsak rahatsızlıkları görülebilir. Sürekli depresyonda olmak kalp hastalıkları, verem ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına da davetiye çıkartır
Depresyonun Genetik Durumu :
Depresyonun pek çok sebebi bulunmaktadır. Aile bireyleri arasında gözlenen depresyon ya da duygu durum bozuklukları, genetik bir yatkınlığı beraberinde getirir fakat bu tarz bir yatkınlık, depresyonun mutlaka görüleceği anlamına gelmez. Ancak, depresyona yatkın bir aile ortamında büyümek, birey için doğduğu andan itibaren önemli bir risk faktörü olacaktır. Ebeveynlerden birinin depresyonu özellikle de annenin yaşadığı depresyon , genetik bir yatkınlığın yanı sıra çevresel şartları da tetiklediğinden çocuk için riskli bir durum oluşturmaktadır.
Depresyon Belirtileri :
- Ümitsizlik, değersizlik, çaresizlik hisleri
- Üzüntü hali ve mutsuzluk,karamsarlık
- Duyguları kontrol edememe
- Önceden keyif alınan şeylere karşı ilgi kaybı
- Kiloda belirgin artış/azalış
- Uyku düzeninde belirgin değişimler
- Belirgin öfke ve huzursuzluk
- Belirgin enerji kaybı,aşırı yorgunluk
- Dalgınlık,konuşmada isteksizlik yavaşlık
- Kendinden nefret etme, şiddetli suçluluk duygusu
- Dikkat,odaklanma ve konsantrasyon güçlüğü
- Nedeni belli olmayan fiziksel ağrılar
- Ölüm, intihar ve kendine zarar verme düşüncesi.
- Mevsime bağlı depresyon
- Uzun saatler çalışma
- Şiddete eğilimin artması, öfke nöbetleri
- Aile ve arkadaşlardan uzaklaşma
- Madde kullanımında artış ve eğilim
- Sadakatsizlik gibi riskli davranışlarda artış
- Ağlama krizleri
Depresyon konusunda ne zaman profesyonel yardım almalıyım:
Yukarıda yer alan belirtilerden birkaçını en az on beş gün olmak koşuluyla bireylerin mutlaka ruh sağlığı alanında çalışan uzmanlarından (psikiyatrist ya da psikolog ) destek alınması yaşam kalitesinin artırılması ve ruh sağlığı açısından önemlidir.Gözlenen belirtilerin şiddeti doğrultusunda birey, psikoterapi ve/veya ilaç tedavi noktasında profesyonel yardım almalıdır.
Depresyon Tanısı:
Bu süreçte ruh sağlığı uzmanı, danışanın geçmiş aile ve yukarıda yer alan belirtilere dair öyküsünü aldıktan sonra o andaki durumu ve mevcut işlevselliği göz önünde bulundurarak tanı koyar. Depresyona ilişkin belirtilerin en az on beş gün süreyle devam etmesi,bireyin karamsar ,mutsuz, üzüntülü , hissetmesi ve önceden keyif aldığı şeylere karşı belirgin ilgi kaybı, iştahsızlık, uyku problemleri, belirgin kilo değişimi değersizlik duyguları tanı koymada belli başlı kriterleri oluşturur.Depresyon tedavisi genellikle ayaktan tedavi şeklinde yürütülmekte, depresyonun ağır geçtiği durumlarda ise yatarak tedavi önerilmektedir.
Depresyon ve Terapi Süreci:
Antidepresan tedavilerin yanında bireye yönelik bütüncül ve eklektik terapi yöntemleri uygulanmaktadır. Bu terapiler çeşitli kuramlara dayanan ve yıllar içinde bilgi birikimiyle temelleri oturtulmuş yöntemlerdir. Hafif ve orta düzeydeki depresyonda Bilişsel Davranışçı Terapi ,Şema Terapi ,,EFT ya da kişiler arası ilişkilere yönelik farklı terapiler ile eklektik bütüncül bir yöntem kullanılarak fayda sağlamaktayız. Merkezimizde alanında 23 yıllık deneyime sahip uzmanlar tarafından verilmektedir. Terapi seansları bir saat sürer ilk seanslar bir saat fazla sürebilmektedir. Danışanın yaşadığı problemin yoğunluğuna göre seansların içeriği ve sıklığı belirlenmektedir.
Psikolojik Danışmanlık sürecinde bireyin günlük yaşantısını sürdürebileceği, yaşam kalitesini arttırabileceği ve sosyal ilişkilerini destekleyecek müdahalelerde bulunulur. Bireyin depresif hissettiren düşünceler ve bu düşüncelerle duygu ve davranış arasında bağlantı kurulur. Kişiyi işlevsiz hale getiren düşünce örüntüleri üzerinde çalışılır ve depresyonun tekrarı halinde bireye hayatı boyunca kullanabileceği becerilerin kazandırılması hedeflenir. Bu terapiler bireyin düşünce yapısındaki olumsuz düşünce kalıplarını ve davranış kalıplarını işlevsel olanlar ile değiştirmeyi yarayan terapi yöntemleridir.