Sınır koymak, çocuğun kendisini güvende hissederek hareket edebileceği alanı belirleyen yol gösterici olan işaretleri ona sunmaktır. Sınırların etkili bir biçimde belirlenmediği, anne baba tarafından çocuğa, net mesajların verilmediği bir evde büyüyen çocuklar, yaşları ilerledikçe çatışmalar ve olumsuz tepkilerle karşılaşırlar.
Çocuklar Neden Sınırlara İhtiyaç Duyarlar?
Çocuklar hiç tanımadıkları bir dünyayı keşfe çıktıkları için yön verici ipuçlarına ihtiyaç duyacaklardır. Ancak iyi tanımadığı bu dünyada hedefini şaşırması muhtemel olmaktadır. İşte bu noktada çocuklar kendilerine yol gösterecek, tehlikeli alanlara girdiğinde “dur” diyecek, güvenebileceği yol göstericilerine, yani ebeveyn ve ya bakım verene ihtiyaç duyacaklardır. Sınırları belirleme dinamik bir süreçtir. Ebeveyn ve ya bakım verenin çocukların sağlıklı gelişimlerini devam ettirecek şekilde ayarlama yapması oldukça zor olmaktadır. Bu zor görevi başarabilmek için, hem kararlı, hem esnek olunmalıdır. Sağlıklı deneme ve keşifleri yüreklendirecek kadar kararlı ve gelişmeye izin verebilecek kadar esnek sınırlar belirlenmelidir.
Sınırlar Nasıl Belirlenmeli?
Ebeveyler aile içinde uyulması beklenen davranışlara ilişkin sınırlar, alınması gereken kurallar konusunda aynı düşüncede olmalıdır. Aile içinde davranış kalıplarına yönelik iletişim çatışması yaşanıyorsa bile bu çocuğun önünde tartışılmamalı, ebeveynler ortak noktayı kendi aralarında bulmalıdır. Aile ortamında ya da dışarıda önceden belirlenmiş kurallar ihlal edildiğinde yaptırımlar tutarlı biçimde uygulanmalıdır. Kurallara uyulmadığında sakin olmak hemen tepki göstermek yerine, nedenlerinin düşünülmesi ve çocuğun bize olaya ilişkin anlatacakları mutlaka dinlenmeli ve empati yapılmalıdır. Çocuklara seçenek sunmak yararlı olmaktadır. Örneğin, ballı süt mü, portakal suyu mu istersin” gibi seçenekler sunulabilir. Ayrıca seçme hakkı verilirken zaman da işin içine eklenebilir. Örneğin, “Hangisini önce yapmak istersin, oyuncaklarını toplamak mı, bana yardım etmek mi?” biçiminde sorulabilir. Çocuklar kuralları somut yollarla öğrenirler. Bu nedenle anne babalar tutarlı olmalıdır. Sözcüklerimiz ve davranışlarımız da bir şeyler öğretir ancak sadece davranışlarımız somuttur. Kurallarımızı sözlerimiz değil, davranışlarımız tanımlar. Sağlıklı rol model olmak sürdürülebilirlik açısından önemlidir. Mesajlarınız davranışlar üzerinde yoğunlaşmalıdır. Amacımız, olumsuz davranışı gösteren çocuğa değil, olumsuz davranışa tepki vermek olmalıdır. Daha çok olumlu davranışlara dikkat çekerek olumlu davranış gösterme konusunda çocukları teşvik etmiş oluruz. Normal bir ses tonuyla aktarım yapılmalıdır. Yüksek bir ses tonu kontrol kaybı gibi yanlış bir davranışsal mesaj içerir.
İlgili bir ebeveyn olarak çocuğa sevgi, anlayış, sabır ve şefkat ile yaklaşıyorsanız, bazen çocuğun ağlamasından, ara ara kendini öfkeli veya mutsuz hissetmesinden korkmayın. Çocuğunuzun o andaki anlık mutsuzluğu sizin kural koymadaki kararlılığınızı etkilemesin, kararsız olduğunuzda veya koyduğunuz kuralı kendiniz bozduğunuzda çocuk bunu kavrayacak, ileride de kurallara uymamanın yollarını deneyecektir. Mutlaka anne babaların aynı dili konuşmaları ve tutarlı olmaları sağlıklı davranış kazanımında önemlidir.