Fiziksel ve ruhsal sağlık bireyin yaşam kalitesi açısından oldukça önemlidir. Sağlığın korunabilmesi ve bu halin sürdürülebilmesi için kaygı elbette gereklidir. Ancak bu kaygı durumu çok şiddetli bir hal aldığında yani kaygımızın dozu olması gerektiğinden çok daha yoğun ve şiddetli olduğunda bu durum bizi korumaktan ziyade zarar vermeye başlayacak ve yaşam kalitemizi düşürecektir. Eskilerin hastalık hastalığı olarak bahsettiği kavram tam olarak bu duruma işaret ediyor diyebiliriz.
Peki Sağlık Anksiyetesinin belirtileri nelerdir?
1-Herhangi bir bulgu olmadığı halde ağır bir hastalığının olduğunu düşünme ya da olacağını düşünüp durma ve bunu düşünmekten kendinin alıkoyamamak, örneğin ben aids mi oldum? Beynimde tümör mü var? Öksürdüm kesin Korona virüsü bulaştı! Gibi cümlelerle karşımıza çıkabilir.
2- Kişi kendi sağlığı ile ilgili yüksek düzeyde kaygı duyar ve kendi sağlığı ile alakalı çok hızlı kaygıya kapılabilir. Vücudunda bulunan herhangi bir bulguya karşı yoğun ve orantısız bir tepki verebilir. Örneğin Lenf nodüllerine dokunur ve dokunmasıyla birlikte şişen lenf nodüllerini kansere yorar.
3- Kişinin sağlıkla davranışlarında aşırılık görülür. Örneğin sürekli vücudunu tarar, art arda ateşini ve tansiyonunu ölçtürür, devamlı olarak bedensel belirtilerini herhangi korktuğu bir hastalığın belirtilerine yorabilir ve semptom benimseyebilir.
BU KAYGIYI ARTTIRAN ETKENLER NELERDİR?
A) Beden duyumlarını felaketleştirme ( ateşim çıktı kesin korona virüsü bulaştı)
B) Dikkat odağının sürekli olarak kişinin kendi bedeni üzerinde olması (herhangi bir kalp çarpıntısı ya da bedensel belirti durumunda dikkatin tümüyle bedene yönelmesiyle birlikte kişinin kaygısının artması ve belirtilerin şiddetlenmesi)
C) Kaçınma Davranışları Sergilemek (Örneğin hastalıkla ilgili konuşmamak, konuşulmasına izin vermemek)
D) Güvende hissetmesini sağlayacak davranışları sürekli tekrarlamak. ( Devamlı doktora gidip herhangi bir rahatsızlığının olmadığına dair onay almak gibi)
Bu belirtileri kendinde barındıran insanların durumu şu misalle daha da anlaşılır hale getirilebilir. Örneğin yılan korkusu olan bir kimsenin, karşılaştığı herhangi bir ince, kıvrımlı ve uzun nesneyi çok hızlı bir biçimde yılan olarak algılaması ve korkması verilebilir. Burada dışarıdan algılanan duyumun yanlış yorumlanmasına neden olan şeyin, bireyin yılana karşı duyduğu yoğun korku ve kaygısı olduğu söylenebilir. Hastalık anksiyetesi de bu durumla benzerlik göstermektedir. Birey hasta olmaya karşı yoğun bir kaygı barındırdığı için herhangi bir bulgu ya da belirtiyi felaketleştirebilir ve korktuğu hastalığın semptomlarını benimseyebilir.
Yardım istemekten çekinmeyin, eğer bu durumdan mustaripseniz ve artık günlük yaşam kaliteniz ciddi anlamda düşmeye başladıysa iletişime geçebilirsiniz.
Uzm. Psk. Cumali Aydın
Tel: 
İletişim için: 0 532 329 00 74 0216 650 86 76 www.idempsikoloji.com